Beslenme Şeklimiz Zihnimizide Değiştiriyor
Yiyeceklerin zihin durumu üzerinde düşündüğünüzden çok daha fazla etkisi olduğu bilinmektedir. Bir besinin içeriği kadar yenme miktarı da insan için oldukça önem taşır. Bir muz yeterince yenildiğinde bize fayda sağlarken, fazlası oldukça zehirleyici olur. Yoga felsefesinin de içinde bulunan sattvik beslenme uyumlu beslenme demektir. Burada bahsedilen uyum beden, zihin ve ruhun uyumlu ve dengeli olması durumudur. “Satva” demek uyum demektir diğer bir deyişle akıl ve kalbin birliğidir. Tam bir denge halidir. Bu şekilde bir yeme biçimiyle yaşamla ve bedenle olan ilişki çok uyumlu hale gelir. Ne yaşadığımızın ya da neye şahit olduğumuzun bir önemi kalmadan her türlü duruma karşı yüksek kavrama ve anlayışla yaklaşmayı sağlar. Sattva, Raja ve Tama doğanın üç temel gücünü temsil eder. Besinler de bu 3 gruba göre sınıflandırılmıştır. Sattvik beslenmenin amacı tamasik yiyeceklerden uzak durmaktır.
Tamasik Besinler Sattvik Beslenme
Tamas karanlık duyguları ve nitelikleri (savaşmak, kavga etmek, zarar vermek), tembelliği ve hareketsizliği ifade eder. Bu eylemlere tabii ki bazen ihtiyacımız vardır. Yok etmek de tamasik bir eylemdir ve herhangi bir şeyi yok etmeden yeni bir şey başlatmamız mümkün değildir. Bunları olabildiğince kontrol altında tutmak gerekir. Taması azaltmak için özellikle etleri ve işlenmiş gıdaları bırakmak gerekir. Çünkü hayvansal gıdaların ve etlerin titreşimi oldukça düşüktür yani vücuda alındıklarında ortaya bir mücadele hali çıkarırlar ve bu da bize fiziksel ve zihinsel olarak ağırlık ve gerginlik olarak yansır. Tamasik besinler bozulmuş, çürümüş, temiz olmayan ya da fazlasıyla olgun ya da fazlasıyla ham olan besinlerdir. Fermente olmuş, tekrar tekrar pişirilmiş besinler de bu kategoridedir. İşlenmiş, paketlenmiş yemekler de yine tamasiktir.
Mantarları da bu kategoriye koymaktayız, çünkü karanlıkta yetişir ve ölü maddelerle beslenirler. Fazlasıyla kızarmış besinler sindirime aykırıdır ve bu nedenle tamasik sayılırİhtiyaçtan fazla alınan her gıda da “tamasik” yani zehir olarak nitelendirilir.
Rajasik Besinler
Rajas enerjiyi, değişimi ve hareketi anlatır. Rajalar doğası gereği tutkuyu, özlemi ve bağlılığı ortaya çıkarırlar. Daha fazla heyecan ve arzu yaratır gerilim ortaya çıkartır ve huzursuz bir zihne sebep olurlar, kendimizle huzur olmak için bunlara dikkat etmek önemlidir. Soğan, sarımsak, turp çeşitleri, kahve, siyah çay, tütün ve benzer şekilde uyarıcı olan her şey “rajasik”tir. Fazla tuzlu, baharatlı, kimyasal koruyucular içeren besinlerin hepsi bu kategoriye girer. Sattvik besinler yanlış yerde, mesela koşarken yemek yemek gibi, tüketilirse de rajasik olur. Beyaz şeker, hazır meyve suları, kola vs gibi içecekler de yine bu kategoridedir. Güçlü baharatlar zihni fazla uyarmakla birlikte aynı zamanda bağırsağın mukusla kaplı kısmını da tahrip eder. Rajasik besinler şehvet, öfke, arzu, şiddet ve bencilliği tetikler, insanları birbirlerinden daha ayrıklaştırır, böler. Rajas, Dünya’da savaş ve çatışma yaratan enerjidir.
Sattvik Besinler
Güç, enerji, sağlık, neşe veren lezzetli, doyurucu olan yemekler sattviktir. Bu besinler zihni sakin kılar, bu sebeple içeride denge, sabitliklik ve huzuru ortaya çıkarır. Bize maksimum enerji vermeleriyle birlikte güç ve dayanıklılığı arttırır, yorgunluğu ortadan kaldırır. Yenilen besinlerin doğal ve taze olmalısı, yapay tatlandırıcı veya katkı maddesi içermemesi ve genetiğiyle oynanmamış olması tercih edilir. Mümkün olduğunca doğal halleriyle tüketilmeli, çiğ ya da az pişmiş tercih edilmelidir.
Tahıl olarak mısır, buğday, arpa, yulaf, kinoa ve çavdar gibi besinler tercih edilebilir. Bu tarz tam tahıllar sindirim ve boşaltımı destekler.
Protein olarak mercimek, fasulye ile çiğ kuruyemişler (fındık, ceviz, badem vs) ve tohumlar (susam, çörek otu, haşhaş tohumu vs ) tercih edilebilir. Proteinler vücudun yapı taşları olduğundan yeterince tüketildiğinden emin olunması gerekir.
Her türlü taze ve kuru meyve yenebilir. Bunlar ihtiyacımız olan mineral, vitamin ve liflerle bize destek olurlar.
Tohumlu, kök veya yeşil yapraklı sebzeler de dilendiğince tüketilebilir.
Rafine şeker yerine bal ve akçaağaç şurubu tercih edilebilir. Şeker kesinlikle yenmemelidir.
Süt ve süt ürünleri geleneksel yoga beslenmesinin içinde olmasına rağmen günümüz koşullarında endüstriyelleşmeyle beraber gelen hayvanlara kötü muamele, hormon ve GDO’lar sebebiyle çok fazla tercih edilmemektedir. Eğer kullanılacaksa da organik üreticilerden yine kararında kullanılması ya da yulaf sütü, badem sütü gibi vegan sütler tüketilmesi tavsiye edilir.
Bunların dışında at , tavuk, balık, yumurta, soğan, sarımsak, pırasa, mantar, sirke ve turşu gibi fermante gıdalardan uzak durulmalıdır.